Gazze'de insani ara, Batı Şeria'da baskın
Batı Şeria'ya son 20 yılın en büyük operasyonunu başlatan İsrail, geride kalan iki günde 45 kişiyi gözaltına aldı, 17 Filistinliyi öldürdü. Uzmanlar,...
İsrail’in önceki gün işgal altındaki Batı Şeria’ya yönelik geniş çaplı operasyonu dün de devam etti. Cenin, Tulkarim, Nablus ve Tubas kentlerine ve buradaki mülteci kamplarına düzenlenen baskınlarla başlayan operasyon uluslararası kamuoyunun tepkisini çekerken, saldırılarda en az 17 kişi öldü 45 kişi gözaltına alındı. İsrail operasyonlara gerekçe olarak bölgede terör yapılanmalarını gösterse de askeri ve siyasi analistler Tel Aviv yönetiminin bu operasyonlarla bölgenin yeniden İsrail’in askeri kontrolüne girmesini ve böylece bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi hedeflediği görüşünde.
BULDOZERLERLE BASKIN
Dün Tubas yakınlarındaki El-Faria Mülteci Kampı’ndan çekildiğini bildiren İsrail ordusu, Tulkarim’deki saldırının ise kapsamını genişletti. Bölgedeki mülteci kampları ile Filistinlilere ait evlere baskın düzenleyen İsrail askerlerine, kentteki altyapıyı ile evleri tahrip eden ve önüne çıkan araçları sürükleyen buldozerler eşlik ediyor. Bazı bölgelerde İsrail askerleri ve Filistinliler arasında çatışmalar yaşandığı ve İsrail dronlarının bölgede uçuş yaptığı belirtiliyor.
İsrail saldırıları nedeniyle Batı Şeria’nın Cenin kentinde ise iletişim ve internet hizmetleri kesildi, Filistin Kızılayı Cenin’deki ambulans merkezi ve ekipleriyle iletişim sağlanamadığını açıkladı. Cenin Hastanesi Müdürü Visam Bekr, hastaneye bir saldırı yaşanmasından endişe ettiklerini söyledi.
‘BAĞIMSIZ FİLİSTİN İSTEMİYORLAR’
Kudüs merkezli Yabous Araştırma Merkezi Müdürü Süleyman Beşşarat, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, İsrail’in Batı Şeria’ya yönelik geniş çaplı operasyonlarla “Filistin devletinin çekirdeği olacak herhangi bir Filistinli siyasi varlığın kurulmasını engellemeyi amaçladığını” söyledi. Kısa süre önce İsrail hükümetinin Oslo Anlaşmalarına göre “B” olarak sınıflandırılan Filistin topraklarının aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından denetlenen bir idare altına alınmasını öngören bir karar aldığını hatırlatan Beşşarat, “İsrail hükümeti, öncelikle Batı Şeria’daki yerleşimleri güçlendirme, Filistin varlığını egemenlik ve siyasi statüden yoksun bir hale dönüştürme, Yahudileştirme projelerinin geri kalanını Filistin direnişi olmaksızın hayata geçirme planlarını gerçekleştirmek amacıyla bölgedeki Filistinlileri boyunduruk altına almaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘UZUN VADELİ PLAN’
Katar merkezli Al Jazeera’ya konuşan Ortadoğu siyasi analisti Omar Baddar da İsrail saldırılarının “Filistin topraklarında etnik temizliği” hedefleyen uzun vadeli bir stratejinin ürünü olduğu görüşünde. “İsrail’in çok uzun süredir Batı Şeria’nın büyük bir kısmını ilhak etmeyi ve ilgili bölgelerde etnik temizlik yapmayı planladığını” söyleyen Baddar, son saldırıların da bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Öte yandan İsrail’in Gazze’ye dün gün boyu düzenlediği saldırılarda en az 31 Filistinli hayatını kaybetti.
GAZZE’NİN BAZI BÖLGELERİNDE AŞI İÇİN 3’ER GÜNLÜK ARA
Dünya Sağlık Örgütü dün yaptığı açıklamada, İsrail’in, BM sağlık ekiplerinin bölgede çocuk felci aşılarını uygulamasına izin vermek için Gazze’de bir dizi üç günlük ‘insani duraklama’ yapmayı kabul ettiğini duyurdu.
New York’ta bulunan Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen DSÖ Filistin Bölge Temsilcisi Rik Peeperkorn, çatışmalara verilecek ‘insani ara’nın 3 günlük ardışık periyotlar halinde, Gazze’yi 3 farklı bölgeye bölerek uygulamaya gireceğini belirtti. Buna göre, 1 Eylül’de Gazze’nin merkezinde başlayacak 3 günlük ilk aşılama çalışmasını, sırasıyla Güney ve Kuzey Gazze’de yapılacak aşılama faaliyeti takip edecek. Aşılama yapılan bölgelerde her gün 8 ile 9 saat çatışmalara ara verilmesi ön görülüyor. Çalışmayla bölgede bulunan 10 yaş altı 614 bin çocuğa ikişer doz çocuk felci aşısı uygulanacak. Peeperkorn, yandaşların ve teknik ekibin toplam 1,2 milyon doz aşının başarılı şekilde uygulanması için hazırlık ve planlamalarını sürdürdüğünü dile getirdi. Bulaşıcı çocuk felci virüsü, çoğunlukla kanalizasyon ve kirli su yoluyla yayılıyor. Hastalık esas olarak beş yaşın altındaki çocukları etkilerken, felce neden oluyor ve ölümle sonuçlanabiliyor.